Türk Saplantısı - Yeniçağ Avrupa’sında Korku, Nefret ve Sevgi
Eksikliklerine rağmen, PDF, Giovanni Ricci tarafından Türk Saplantısı - Yeniçağ Avrupa’sında Korku, Nefret ve Sevgi gibi e-kitaplar arasında bugün popüler bir format olmaya devam ediyor. Pazarlama şirketi HubSpot, 3.000 web sitesi ziyaretçisine e-kitaplarla ne yaptıklarını sordu: çevrimiçi okuyun veya Türk Saplantısı - Yeniçağ Avrupa’sında Korku, Nefret ve Sevgi dosyasını PDF olarak indirin. Ankete katılanların %90'ının Türk Saplantısı - Yeniçağ Avrupa’sında Korku, Nefret ve Sevgi PDF dosyasını indirmeyi tercih ettiği ortaya çıktı.
Geliştiriciler, taşınabilir aygıtlarda okumak da dahil olmak üzere sürekli olarak yeni özellikler ekliyor. Örneğin, 2018'in başlarında Adobe ekibi, Acrobat DC'ye mobil cihazlarda Giovanni Ricci'dan Türk Saplantısı - Yeniçağ Avrupa’sında Korku, Nefret ve Sevgi gibi dosyalar için gelişmiş görüntüleme ve düzenleme özellikleri sağladı.
Ayrıca, Ağustos ayında yeni bir proje hakkında bilgi vardı - sesli PDF. PDF'nin özelliklerini ve sesli asistanların işlevselliğini birleştirecek: Alexa, Google Home ve Siri. Şimdiye kadar sadece bir prototip hazır, ancak geliştiriciler yakın gelecekte çalışan bir sürüm yayınlamaya söz veriyor.
Adobe yeni yönergeleri takip ediyor ve formatı daha etkileşimli hale getirmeyi, örneğin artırılmış gerçeklik işlevselliği eklemeyi amaçlıyor. Nasıl görüneceği henüz belli değil, ancak geliştiriciler, PDF ekosisteminin önümüzdeki yıllarda yeni bir kullanıcı deneyimi seviyesine ulaşacağına söz veriyor.
PDF formatının değişmezliği, avantajı olmasına rağmen, aynı zamanda büyük bir dezavantaj olarak ortaya çıkıyor. Bu tür dosyaların (özellikle büyük diyagramlar ve grafikler, notalar, geniş formatlı belgeler) küçük ekranlı cihazlarda - akıllı telefonlarda veya kompakt elektronik okuyucularda - okunması zordur. Sayfa cihaz ekranına sığmıyor veya metin çok küçük görünüyor. Ancak Türk Saplantısı - Yeniçağ Avrupa’sında Korku, Nefret ve Sevgi kitabını PDF formatında herhangi bir cihazda okumanız sorun olmayacaktır.
yazar | Giovanni Ricci |
---|
1 Ocak 2020 1 Ocak 2017 CAROUSEL CALENDARS 20 x 20 x 20 cm 1 Ocak 2019 1 Eylül 2020 Derform 15,2 x 0,7 x 22,9 cm Kolektif 1 Ekim 2020 17,8 x 0,6 x 25,4 cm 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 1 Ocak 2018 J Saosa 1 x 13,5 x 19,5 cm Kollektif Collectif 1 x 13,5 x 21 cm
okumak okumak kayıt olmadan
yazar Türk Saplantısı - Yeniçağ Avrupa’sında Korku, Nefret ve Sevgi | Giovanni Ricci Kemal Atakay Halil İbrahim Binici |
---|
Batı Avrupa kültüründe “Türkler”, birkaç yüzyıl boyunca toplumun her kesiminde başlıca tutku, yazı ve sohbet konularından biri olmuşlardı. Ne var ki, terimler üzerinde anlaşmak gerekir; çünkü eskiden “Türkler” sözünün bugünkünden daha geniş bir anlamı vardı. Bu söz, sadece dar anlamıyla Osmanlı padişahının tebaasını değil, neredeyse bütün Müslümanları kapsıyordu. O kadar ki, çeşitli Avrupa dillerinde “Türkleşmek” deyimi aslında Müslüman olmak, İslam dinine geçmek anlamına geliyordu. Gene de, imparatorluklarının büyük gücü nedeniyle daha çok Osmanlı Türkleri düşünülüyordu. İtalyan Rönesansı’nın büyük entelektüellerinden Niccolò Machiavelli, 1521’de, aylak takımının kahvelerde, “gelmek üzere olan Türk”ten, “bu dönemde Haçlı Seferi düzenlemenin yerinde olup olmayacağı”ndan ve “benzeri saçmalıklar”dan söz ederek vakit geçirdiklerini belirtiyordu. Demek ki, Machiavelli gibi dâhilerin alay ettikleri bir saplantı söz konusuydu; ama hiç kuşku yok ki, bir saplantıydı bu. Giovanni Ricci’nin tespit ettiği bu saplantı, 15.-18. yüzyıllarda meydana gelmiş bir dizi olay aracılığıyla inceleniyor. Hristiyan Avrupa’nın herhangi bir şehrinde Türk-Müslüman dünyasından gelen hangi gerçek kişilere rastlanabiliyordu? Balkanlar’ın veya Akdeniz’in sınır bölgeleri gibi veya küresel stratejinin belirlendiği büyük başkentler gibi doğrudan temaslara açık olmayan bir şehirde gerçek kişilerin yanı sıra, Müslüman dünyaya karşı hangi zihinsel hayaletler dolaşıyordu, nasıl bir korku ve nefret, hangi umutlar ve ne tür sevgiler vardı? Kemal Atakay’ın İtalyanca aslından çevirdiği Türk Saplantısı, okurları İstanbul’dan Viyana’ya, Buda’dan Arnavutluk’a, Mora’dan İtalyan şehirlerine, Trablusgarp’tan Cezayir’e geniş bir coğrafyada gerçekleşen kültürel etkileşimleri anlamaya davet ediyor. Ürünün baskısı görseldeki ile farklılık gösterebilir.