Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni
Eksikliklerine rağmen, PDF, Doç. Dr. Sami Selçuk tarafından Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni gibi e-kitaplar arasında bugün popüler bir format olmaya devam ediyor. Pazarlama şirketi HubSpot, 3.000 web sitesi ziyaretçisine e-kitaplarla ne yaptıklarını sordu: çevrimiçi okuyun veya Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni dosyasını PDF olarak indirin. Ankete katılanların %90'ının Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni PDF dosyasını indirmeyi tercih ettiği ortaya çıktı.
Geliştiriciler, taşınabilir aygıtlarda okumak da dahil olmak üzere sürekli olarak yeni özellikler ekliyor. Örneğin, 2018'in başlarında Adobe ekibi, Acrobat DC'ye mobil cihazlarda Doç. Dr. Sami Selçuk'dan Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni gibi dosyalar için gelişmiş görüntüleme ve düzenleme özellikleri sağladı.
Ayrıca, Ağustos ayında yeni bir proje hakkında bilgi vardı - sesli PDF. PDF'nin özelliklerini ve sesli asistanların işlevselliğini birleştirecek: Alexa, Google Home ve Siri. Şimdiye kadar sadece bir prototip hazır, ancak geliştiriciler yakın gelecekte çalışan bir sürüm yayınlamaya söz veriyor.
Adobe yeni yönergeleri takip ediyor ve formatı daha etkileşimli hale getirmeyi, örneğin artırılmış gerçeklik işlevselliği eklemeyi amaçlıyor. Nasıl görüneceği henüz belli değil, ancak geliştiriciler, PDF ekosisteminin önümüzdeki yıllarda yeni bir kullanıcı deneyimi seviyesine ulaşacağına söz veriyor.
PDF formatının değişmezliği, avantajı olmasına rağmen, aynı zamanda büyük bir dezavantaj olarak ortaya çıkıyor. Bu tür dosyaların (özellikle büyük diyagramlar ve grafikler, notalar, geniş formatlı belgeler) küçük ekranlı cihazlarda - akıllı telefonlarda veya kompakt elektronik okuyucularda - okunması zordur. Sayfa cihaz ekranına sığmıyor veya metin çok küçük görünüyor. Ancak Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni kitabını PDF formatında herhangi bir cihazda okumanız sorun olmayacaktır.
yazar | Doç. Dr. Sami Selçuk |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 19,5 x 2,7 x 13,5 cm |
Tarafından yayınlandı | 1 Ocak 2015 |
30 Ekim 2011 1 Ocak 2017 18,9 x 0,2 x 24,6 cm ERWIN N GRISWOLD 3 Ocak 2017 28 Şubat 2018 15 x 0,5 x 22 cm Mdpi AG ROBERT H BORK 28 Ekim 2011 18,9 x 0,5 x 24,6 cm 18,9 x 0,6 x 24,6 cm 18,9 x 0,4 x 24,6 cm 18,9 x 0,3 x 24,6 cm Kolektif 1 Ocak 2015 WADE H MCCREE Additional Contributors
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Doç. Dr. Sami Selçuk |
---|---|
isbn 10 | 9755338233 |
isbn 13 | 978-9755338231 |
Sayfa sayısı | 318 sayfa |
Yayımcı | İmge Kitabevi Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 19,5 x 2,7 x 13,5 cm |
Tarafından yayınlandı Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni | 1 Ocak 2015 |
Unutmayalım ki, Türkler Atatürk’ün dediği gibi sürekli Batı’ya yönelmişlerdir.Bir Balkan imparatorluğu olan Osmanlı Devleti bu yönelimi güçlendirmiş, Balkanları Anadolulaştırmış, daha sonra da Balkanlardan Anadolu’ya göçler olmuş, Anadolu Balkanlaştırılmıştır. Bütün bunlar, yoğun kültürel değişimlere yol açmıştır. 1856’da resmen Avrupa Devleti niteliğini kazanan Osmanlı İmparatorluğu, bu evrede Batı uygarlığını benimsemişse de bu uygarlığın özümsendiği söylenemez. Eziklik karmaşasına kapılmaksızın uygarlaşma ve çağcıllaşma tasarısını yürütmek gerekiyordu. Bu başarılamamıştır. Atatürk bunu gerçekleştirmek için yola çıktı. Bu konuda hukuk önemli bir araçtı. Helen ve Hıristiyanlık kültür geleneğinde gelişen Batı kimliğinin temelinde ve toplumsal yaşamında Rönesans, insancılık, bilimsellik, akılcılık, demokrasi, insan hakları, çok dil, çok din, çok gelenek gibi bir itici güce ve zenginliğe yaslanan çoğulculuk, yaratılan değerlerin adil üleşilmesi olguları varsa, Türk kültürünün de aynı doğrultuda ilerlemesi, uygar toplumu yaratmanın vazgeçilemez koşuludur. İşte hukuk ve uygulaması, bütün bu değerleri çiğneyenleri hizaya getiren biricik kurumdur. Yeter ki, hukukun dayandığı felsefeyi doğru algılayalım ve doğru uygulayalım. Zira hukuk kültürü doğru öğrenilen bilgilerin doğru uygulanmasıdır. Bu konuda birinci soru şudur: Acaba Batı kültürünün ürünü olan Batı hukukunun felsefesini doğru öğrenip özümsedik mi? İkinci soru da Batı hukukunu doğru uyguluyor muyuz? sorusudur. Birinci soruya evet diyemiyorsak ikincisini sormaya elbette gerek yoktur. Vaktiyle Auschwitz’ten sonra şiir yazmak barbarcadır,demişti Adorno. Acaba ikinci soruyu soramıyorsak yaşanan hukuku ısrarla uygulamak, Türk insanı için nasıl bir çabadır? Bunun üzerinde herkesin nesnel biçimde düşünmesi gerek.