Ali Murat Daryal epub İslamın Doğuş ve İlk Yayılışının Psiko Sosyal Açıdan Tahlili

ZIP 9.2 Mb
RAR 10.8 Mb
EXE 10.7 Mb
APK 7.6 Mb
IOS 5.8 Mb
İslamın Doğuş ve İlk Yayılışının Psiko Sosyal Açıdan Tahlili

Ali Murat Daryal yazarının İslamın Doğuş ve İlk Yayılışının Psiko Sosyal Açıdan Tahlili kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: İslamın Doğuş ve İlk Yayılışının Psiko Sosyal Açıdan Tahlili kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.

XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle İslamın Doğuş ve İlk Yayılışının Psiko Sosyal Açıdan Tahlili kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.

E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.


Biçim seçin
pdf kindle doc
yazar
Boyutlar ve boyutlar
Tarafından yayınlandı

1 x 17 x 24 cm Kolektif Bediüzzaman Said Nursi 1 Ocak 2018 1 Ocak 2017 21,5 x 3 x 13,5 cm Komisyon 1 Ocak 2015 1 x 13,5 x 19,5 cm 1 Haziran 2018 15,2 x 0,6 x 22,9 cm Muhyiddin İbn Arabi 1 x 13,5 x 21 cm 1 Ocak 2016 Bediüzzaman Said-i Nursi Monogram Sketchbook Hinterland 1 x 16 x 24 cm 1 Ocak 2014
okumak okumak kayıt olmadan
yazar Ali Murat Daryal
isbn 10 9755483373
isbn 13 978-9755483375
Sayfa sayısı 478 sayfa
Yayımcı İFAV Yayınları
Dilim Türkçe
Boyutlar ve boyutlar 21,5 x 3 x 13,5 cm
Tarafından yayınlandı İslamın Doğuş ve İlk Yayılışının Psiko Sosyal Açıdan Tahlili 1 Ocak 2018

"islâm tarihçileri, İslâm'ın vahye dayalı tarihini lâyık olduğu gibi anlamamışlar ve tabii anlatamamışlardır. Hz. Peygamberin vahiy öncesi hayatı ile ilgili ve daha sonra Mekke devrinde vuku bulan Hadiselerle ilgili gerekli yorum ve değerlendirmeleri yapamamışlardır. Bazılarını her nedense, belki fark edemedikleri için. bahse konu etmemişlerdir... Hz. Peygamberin "dilde" ve diğer konulardaki önderliği gibi... Bazılarının da üzerinde durulup düşünülmesini, niçindir bilinmez, zait görmüşlerdir... Harplerde olduğu gibi... Hicret ile başlayan Medine devrinde tutumları yine aynı kalmıştır. Nitekim Medine'de "Devlet kurma" çalışmalarına beklenen ilgiyi göstermemişler, en azından öne çıkarmamışlardır. Mesele bu kadarla kalmamış, taşıdığı değer itibariyle Medine devrini temsil eden "harpleri, yendi-ye-nildi diye anlatmışlardır. Halbuki yenmek veya yenilmek ne zamandan beri mucize sayılıyordu ki... Daha sonra, müşrikler şu kadar zayiat verdiler, Müslümanlar bu kadar şehit verdiler demek suretiyle harpleri sanki değerlendirdiklerini sanmışlardır... Milattan dört yüz seksen yıl önce Grekler ile Persler "Salamis" de harp etmişlerdir. Bu harplerde Grekler gâlib gelmişler, Persler mağlup olmuşlardır. Şimdi putperest Grekler gâlib gelirlerken mucize mi göstermiş oluyorlardı... Yoksa ateşperest Persler mağlup olurlarken mucize mi göstermiş oluyorlardı... Öyleyse Bedir galibiyetini, Greklerin galibiyetinden ayıran ve onu mucize yapan neydi... Uhud'da Müslümanlar mağlup olmuşlardı, Müslümanların bu mağlubiyetini Perslelin mağlubiyetlerinden farklı kılan ve onu mucize yapan, neydi... Keza İran'da hendek kazma şeklinde uygulanan savunma tarzını tekrar etmekle, Hendek harbi ile ilgili, bir mucizemi tecelli etmiş olacaktı... Öyleyse "Hendek direnişi'ni mucize yapan ve onu müstesna kılan neydi... Bütün bunlar önce vahiy ve daha sonra Hz. Peygamberin önderliği ile ancak anlaşılacaktı. Fakat Hz. Peygamberin önderliği ile ilgili bu günlere kadar bu veya benzeri başlıklar altında bir çalışma yapılmamıştır, islâm âlimleri kitaplarını yazarlarken konuları ile ilgili olarak Hz. Peygamberin söylediklerinden ve uygulamalarından nakiller yapmışlardır. Fakat bunlar geniş bir çerçeve teşkil etmeyip bütün içinde cüzî kalmışlardır. Daha önemlisi bu nakiller "Hz. Peygamberin Önderliği'' başlığı altında Müslümanların dikkatlerine sunulmamıştır. Bunun kadar önemli bir diğer husus Hz. Peygamberin önderliğine atfen "önder olma"nın lüzum ve değeri Müslümanların zihinlerine verilmemiştir. Dünyanın kurulduğu günlerden sonsuza kadar ömrü olsaydı yine de Hz. Peygamber gibi bir önderin varlığına şahit olamazdı. Bu, bir aşırılık ve tarafgirlik değildir. Bunun ispatı aşağı satırlarda görülecektir: M. Gandhi ingilizleri Hindistan'dan atarken, on bin yıllık Hind kültürünü ve Medeniyetini arkasına almıştır. Diğer önderler yine öyledir. Marksistler ise bunun zıddına girdikleri her cemiyette bütün değerleri yıkmışlardır fakat yerine bir şey koyamamışlardır. Ayak sürçmeleriyle beraber sadece 70 sene var olabilmişlerdir. Ancak Hz. Peygamber yeryüzünde "Tek Allah'a inanan bir tek kişi yokken, ayrıca kendisi müşrik bir cemiyette müşhkler arasında yaşarken putperest değerleri arkasına almak değil karşısına alarak dünyaya "Tek Allah İmanr'nı getirmiş ve bu değerlere göre bir medeniyet kurmuş olarak önder olmanın örneğini vermiştir.

En son kitaplar

benzer kitaplar

Kurban Kesmenin Psikolojik ve Metafizik Temelleri


okumak kayıt olmadan
İslamın Değerleri Üzerinde Yapılan Tahribat


okumak kayıt olmadan
Hz. Peygamberin Günlük Hayatı 2: Hane-i Saadet


okumak kayıt olmadan
Allahın Kılıcı Halid B. Velid


okumak kayıt olmadan
Psiko-Sosyal Açıdan Medeniyetler ve Mesajları


okumak kayıt olmadan