Tahdid i Hudud I İraniyeye Me'mur Derviş Paşa Layihası
Fatih Gencer yazarının Tahdid i Hudud I İraniyeye Me'mur Derviş Paşa Layihası kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Tahdid i Hudud I İraniyeye Me'mur Derviş Paşa Layihası kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Tahdid i Hudud I İraniyeye Me'mur Derviş Paşa Layihası kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Fatih Gencer |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 19,5 x 1 x 13,5 cm |
Tarafından yayınlandı | 1 Ocak 2016 |
5 Ocak 2017 19,5 x 13,5 cm 1 x 13,5 x 19,5 cm 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 1 Ocak 2016 Kolektif 4 Ocak 2017 19,5 x 1 x 13,5 cm B M Bower F Scott Fitzgerald G. A. Henty 3 Ocak 2017 Jack London 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 1 Ocak 2018 1 x 13,5 x 21 cm 28 Şubat 2018 H. G. Wells
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Fatih Gencer |
---|---|
isbn 10 | 6051802568 |
isbn 13 | 978-6051802565 |
Sayfa sayısı | 149 sayfa |
Yayımcı | Gece Kitaplığı; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 19,5 x 1 x 13,5 cm |
Tarafından yayınlandı Tahdid i Hudud I İraniyeye Me'mur Derviş Paşa Layihası | 1 Ocak 2016 |
19. yüzyılın koşulları dikkate alınırsa aslında göçebe aşiretleri sahiplenme mücadelesinin anlaşılır sebepleri vardı. Her ne kadar kontrol edilmeleri son derece güç ve bir takım asayiş sorunlarına yol açsalar da oldukça kalabalık olan aşiretler hem vergi kaynağı hem de askeri güç olarak görülmekteydiler. Bu nedenle gerek Osmanlı Devleti gerekse İran, sınır boylarının göçebelerini kendilerine tabi kılmak istiyorlardı. O dönemin raporlarına yansıdığına göre Hakkâri, Bayezid ve Muş bölgelerinde bulunan aşiretlerden 100 bin civarında asker temin edilmesi mümkündü. Yani azımsanmayacak bir gücü ifade eden bu aşiretler, bağlı oldukları devletin ordusunu ve ekonomisini kuvvetlendirecekleri gibi aynı zamanda bunların yaşadıkları bölgeler de fiilen o devletin denetimine girmiş olacaktı.