Son Oyun
Ahmet Altan yazarının Son Oyun kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Son Oyun kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Son Oyun kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Ahmet Altan |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 13,8 x 3,2 x 19,5 cm |
Tarafından yayınlandı | 2 Nisan 2013 |
H. G. Wells 1 x 13,5 x 21 cm 1 Ocak 2017 B M Bower 19,5 x 13,5 cm 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 28 Şubat 2018 1 x 13,5 x 19,5 cm 15,2 x 0,6 x 22,9 cm Jack London Kolektif 1 Ocak 2018 3 Ocak 2017 4 Ocak 2017 19,5 x 1 x 13,5 cm F Scott Fitzgerald 5 Ocak 2017 G. A. Henty
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Ahmet Altan |
---|---|
isbn 10 | 6051416420 |
isbn 13 | 978-6051416427 |
Sayfa sayısı | 416 sayfa |
Yayımcı | Everest Yayınları |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 13,8 x 3,2 x 19,5 cm |
Tarafından yayınlandı Son Oyun | 2 Nisan 2013 |
Daha orada, o anda onun en tehlikeli yanının, istediği anda şefkat uyandırabilmesi olduğunu anlamıştım. Tanrı, hep aynı emri verdi, "Şehvetten sakının," bu emre uyamadık, çelişkilerden hoşlanan Tanrı kendi emriyle bile çatışacak kadar güçlü bir şehvet duygusu vermişti hepimize, bu zavallı kullarından o görkemli yaratıcılığının ürünü olan şehvetle dövüşmesini istemişti, kim Tanrı'nın yarattıklarıyla baş edebilir ki, hiçbirimiz edemedik, en masumlarımız bile rüyalarında günaha bulaştı, emre uyamadık ama şehvete karşı dikkatli olmayı, şehvetle boğuşmayı, onu bastırmak için uğraşmayı, ondan kaçmaya çalışmayı öğrendik, yenilsek de zayıf bir kalkanımız, ince bir zırhımız oldu. Şefkat öyle değildi. Tanrı şehvetin yolunu kapatırken şefkatin yolunu sonuna kadar açmıştı, kimse şefkatin yolunda yürürken tedirgin olmaz, kuşku duymaz, kaçması gerektiğini düşünmezdi. Yüzündeki gizli gülümsemesinden anlaşıldığı gibi o bunu içgüdüleriyle sezmiş, Tanrı'nın yasakladığı topraklara girmek için tanrı'nın şefkatini bir "Truva atı" gibi kullanmayı öğrenmişti, her erkek kapılarını açıp o atı gönül rahatlığıyla içeri alıyordu. Tanrı'nın söylemeye vakit bulamadığını söylemek bana düşecekti, "Güzel kadınların uyandırdığı şefkatten korkun."