Şiddet Çağında Sosyal Hizmetler ve Manevi Destek
Aliye Çınar yazarının Şiddet Çağında Sosyal Hizmetler ve Manevi Destek kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Şiddet Çağında Sosyal Hizmetler ve Manevi Destek kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Şiddet Çağında Sosyal Hizmetler ve Manevi Destek kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Aliye Çınar |
---|
18,9 x 0,2 x 24,6 cm Nabu Press 1 Haziran 2018 18,9 x 0,3 x 24,6 cm Kolektif 27 Ekim 2012 Anonymous HardPress Publishing 15,6 x 0,6 x 23,4 cm Palala Press 1 x 13,5 x 21 cm 18,9 x 2,3 x 24,6 cm 28 Şubat 2018 26 Ağustos 2016 15,6 x 0,2 x 23,4 cm Wentworth Press 31 Ağustos 2012 4 Ocak 2017
okumak okumak kayıt olmadan
yazar Şiddet Çağında Sosyal Hizmetler ve Manevi Destek | Aliye Çınar |
---|
Şiddet Çağında Sosyal Hizmetler ve Manevi Destek, önemli bir kavşağı işaret ediyor. İlkin, içinden geçmekte olduğumuz zamanların Şiddet Çağı olduğunu söylerken, bu hak ihlalinin ruh ve beden ayrımına dayandığını gösteriyor. Sonra bedeni öne çıkaran yapılanmaların, ister şehir, ister güzel beden, ister kapital küresel dünya olsun, ruhtan apardığını şimdilerde ise ruha neredeyse iade etmek zorunda kaldıklarını ima eder. İşte bu kavşakta manevi destek birimleri, varlık beyan ederken kavşaktan adeta tabela kaldırarak, hem ruhun varlığını hem de ihmalinin neticelerini işaret ediyordu. 'Şiddetmetafiziği' eksenindeki bir sosyal teori içine yerleştirdiğimiz çalışmamız, şiddetin farklı görünümlerini ele aldı... Küreselleşme, dünyanın elbirliğiyle gücü alkışlama stratejisiydi. Bu güç, zayıfın elenmesini ve destek verebilenlerin var olmasını planlamıştı. Ancak o kadar büyük bir kan emiciydi ki, ayakta kalmak için, bir basamak yukarda olan, aşağıdakini sömürmek zorundaydı. Bu sömürgeciliğe biz 'küresel şiddet'de diyebiliriz. İnsanlık bugün, bir yandan globalleşirken, öte yandan 'kültürel şiddet'e maruz kaldı. Bu, kişinin kendi kültüründen uzaklaşmasıdır. Kültürel kodlarından yabancı kültürlere zorlanması, hatta onu en tabi bir elbise gibi giymek zorunda kalması basbayağı kültürel şiddettir.