Papatya (Gibi) Değilsin
Yıldırım B. Doğan yazarının Papatya (Gibi) Değilsin kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Papatya (Gibi) Değilsin kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Papatya (Gibi) Değilsin kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Yıldırım B. Doğan |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 1 x 11 x 16 cm |
Tarafından yayınlandı | 1 Temmuz 2015 |
1 Ocak 2017 1 Ocak 2018 15,2 x 0,7 x 22,9 cm G. A. Henty 4 Ocak 2017 F Scott Fitzgerald 19,5 x 1 x 13,5 cm 1 x 13,5 x 19,5 cm Jack London 28 Şubat 2018 3 Ocak 2017 B M Bower Kolektif 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 19,5 x 13,5 cm H. G. Wells 1 x 13,5 x 21 cm 5 Ocak 2017
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Yıldırım B. Doğan |
---|---|
isbn 10 | 6055009943 |
isbn 13 | 978-6055009946 |
Sayfa sayısı | 160 sayfa |
Yayımcı | Kurgu Kültür Merkezi Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 1 x 11 x 16 cm |
Tarafından yayınlandı Papatya (Gibi) Değilsin | 1 Temmuz 2015 |
Başlamamış cümlelere ne kadar sözcük eklerseniz ekleyin bitmez. Başlamamıştır çünkü. Oysa hayaller başlayan/başlamayan tüm cümleleri bitirir. Onları sözcüklerin akıl bile edemediği yerlere götürür.Bir kadını sözcüklerle sevmeyi, zihindeki görüntülerle okşamayı, şimdinin duygularıyla yaşamayı böyle öğrendim.Onu özgürleştireceğini düşündüğü tekneye binerken beygir leşi yalnızlığını beraberinde sürüklemişti. Bu nedenle beygir leşinin ağırlığı ile yavaş yavaş suya gömülen teknenin hızı kesiliyordu. Beygir leşi yalnızlık taşıyıp da batmamış tekne var mı?‘Mağarada mıyım?’ diye düşündü. Yerden yukarı dikitler, tavandan aşağı sarkıtlar. Nem! Bedenini yalayan nem. Islaklık! İnsanın kaybolası geliyor. Neden girer bir mağaraya insan?Binaların ruhu olduğu hep inandığı şeylerdendi. Nedenini ne o ne de bir başkası bilirdi ama binalar yükseldikçe pencerelerinin küçüldüğüne inanırdı.Evden çıktığı gibi değildi. Giyindiği kardı artık. Kar tanelerine bürünmüş, dizlerinden sızan kırmızılık bulaşan karın beyazından taşıyor ama dizi acımıyordu.Gün ışığına ayarlı hüznü, mahallenin kapatmaya hazırlandığı perdeleriyle birlikte bir pencereden diğerine giderek koyulaşıyordu.Ömür boyu onun bunun kaderini tamir et! Bana göre bir iş değil. Bunun için erken ayrıldım.Ürünün baskısı görseldeki ile farklılık gösterebilir.