Leylan
Selahattin Demirtaş yazarının Leylan kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Leylan kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Leylan kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Selahattin Demirtaş |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 12,8 x 2,2 x 19,3 cm |
Tarafından yayınlandı | 13 Ocak 2020 |
H. G. Wells 3 Ocak 2017 1 Ocak 2017 19,5 x 13,5 cm 19,5 x 1 x 13,5 cm F Scott Fitzgerald 1 x 13,5 x 21 cm G. A. Henty 1 Ocak 2018 15,2 x 0,6 x 22,9 cm Kolektif 5 Ocak 2017 28 Şubat 2018 4 Ocak 2017 Jack London 1 x 13,5 x 19,5 cm B M Bower 15,2 x 0,7 x 22,9 cm
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Selahattin Demirtaş |
---|---|
isbn 10 | 6052318473 |
isbn 13 | 978-6052318478 |
Sayfa sayısı | 300 sayfa |
Yayımcı | Dipnot Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 12,8 x 2,2 x 19,3 cm |
Tarafından yayınlandı Leylan | 13 Ocak 2020 |
"Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı. Yoksa kendinizi hep yalnız hissedersiniz. İnsanların çoğu yalnızdır o yüzden, yapayalnız. Yaşananlar kelepir bir hayatın ikinci el versiyonu gibidir. Yaptığınız hiçbir şey size ait değildir, benliğinize, özünüze. Hayatınız, tümüyle güvensiz bir ortamın mecburen size yaptırdıklarından ibarettir. "Saf çocukluk halinizden geriye yüzünüzde 'memur gülüşü', dudaklarınızda 'gammaz öpüşü' kalır. Öptüğünüz yer kirlenir, güldüğünüz zaman herkes incinir. Elinizde etrafı yeşil dantelli beyaz bir mendil de yoksa temizleyemezsiniz hiçbir yerinizi. "Ben Serap'ı böyle sevdim, en saf halimle, uzaktan." Yaşadığımız bu kekre, nefes aldırmayan, "tuhaf" dönemin Diyarbakır'da başlayıp İstanbul'a, oradan Zürih'e uzanan ve Nusaybin'de sonlanan hikayesi... Muktedirlerin kirli sırıtışlarına inat, hülyasının, serabının üzerine titreyen, acısını içinde koyultsa da yalan ve şiddet üzerine kurulu "zulüm makinesini" sabırla, mizahla, yoldaşça dayanışmayla, zekayla maskara eden insanlar.