Kafasına Göre Dergi Sayı:34 (Eylül - Ekim 2020)
Kolektif yazarının Kafasına Göre Dergi Sayı:34 (Eylül - Ekim 2020) kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Kafasına Göre Dergi Sayı:34 (Eylül - Ekim 2020) kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Kafasına Göre Dergi Sayı:34 (Eylül - Ekim 2020) kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Kolektif |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 31 Ağustos 2020 |
6 Ocak 2017 B M Bower G. A. Henty F Scott Fitzgerald 4 Ocak 2017 3 Ocak 2017 H. G. Wells 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 28 Şubat 2018 1 Ocak 2018 19,5 x 13,5 cm Kolektif Jack London 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 19,5 x 1 x 13,5 cm 5 Ocak 2017 1 x 13,5 x 19,5 cm 1 x 13,5 x 21 cm
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Kolektif Kafasına Göre Dergi |
---|---|
Yayımcı | Sinemart Film Yayıncılık A.Ş. |
DE OLDUĞU GİBİ | B08MWPVV6D |
Tarafından yayınlandı Kafasına Göre Dergi Sayı:34 (Eylül - Ekim 2020) | 31 Ağustos 2020 |
Herkese merhabalar! Size yüksek bir enerjiyle ve kocaman bir gülümsemeyle merhaba diyorum çünkü buna hepimizin ihtiyacı var. Yaz boyu çalışarak yorulanlar, endişeden dışarı adım atamayanlar, morallerini yükselen güneşle düzeltemeyen herkese kocaman gülümsüyorum. Eğer birimizin morali bozulursa, gözyaşları dökülmeye başlarsa hepimiz etkileniriz. O yüzden bütün olumsuzluklara, endişelere, virüslere inat gülümseyelim! Ne birimizi ne hiçbirimizi yıksın bu olumsuzluklar. Üstelik bilim insanlarının bize sık sık hatırlattığı üzere, kendimizi gülümsemeye, pozitif düşünmeye zorlamamızın gerçekten duygu durumumuza ve bedensel sağlığımıza olumlu etkileri oluyor. Eğer denemeyi başaramıyorsanız kendinizi zorlayamıyorsanız, hemen kendinizi bir parka atın. Tabii önce maske takıp sosyal mesafeye dikkat edin. Kuşların nasıl özgürce uçtuğunu, ağaçların kimseyi umursamadan yıllarca rüzgarda tatlı tatlı salındığına bakın. Sonra göğe bakın, o sonsuz maviliğe… Hepimizin onun altında nasıl da eşit olduğumuzu düşünün. Baktığımız bir bulutun atmosfer içinde nereleri nereleri gezdiğini ve sonra yukarıdan bize nasıl göz kırptığına bakın. Güneşin bizi yaz mevsimindeki kadar ısıtmasa da kemiklerimize kadar nasıl iyi hissettirdiğini fark edin. Aynı göğün altında dururken aklınıza Nâzım’dan dizeler gelir belki… Birkaç mısra sıralarsınız sonra belki onun fotoğraflarındaki kadar içten gülümsemeye başlarsınız. Hayatının büyük bölümünü haksızlıklara uğrayarak hapishanelerde ve kendi ülkesinden uzakta geçiren bu güzel ruhlu şairin nasıl da yaşamaktan vazgeçmediği aklınıza gelsin. Hayatındaki bütün olumsuzluklara rağmen insanı, doğayı sevmekten, âşık olmaktan vazgeçmeyen şairi örnek alın. Üstelik sadece kendi özgürlüğü için değil, dünya barışı, silahsızlanma ve insan hakları için canını dişine takarak dünyayı nasıl dolaştığını düşünün. Haydi, biraz gülümsemeye başlayın. Hayat, ondan vazgeçilmeyecek kadar güzel bir şey! En azından Nâzım’ın hatrına gülümseyin!