Küresel Güvenlik ve Nato: Teori - Aktör - Tehdit - Risk
Güngör Şahin yazarının Küresel Güvenlik ve Nato: Teori - Aktör - Tehdit - Risk kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Küresel Güvenlik ve Nato: Teori - Aktör - Tehdit - Risk kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Küresel Güvenlik ve Nato: Teori - Aktör - Tehdit - Risk kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Güngör Şahin |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 24 x 2,5 x 16 cm |
Tarafından yayınlandı | 13 Ocak 2016 |
17.78 x 0.61 x 25.4 cm 31 Ağustos 2012 Collectif 1 Eylül 2020 4 Ocak 2017 United States Congress 28 Şubat 2018 Icon Group International 20,3 x 0,6 x 25,4 cm 3 Ocak 2017 21,6 x 0,2 x 27,9 cm HardPress Publishing 5 Ocak 2017 21,6 x 0,6 x 27,9 cm Kolektif Babadada Gmbh 1 x 13,5 x 21 cm 14.81 x 0.48 x 21.01 cm
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Güngör Şahin |
---|---|
isbn 10 | 6059189415 |
isbn 13 | 978-6059189415 |
Sayfa sayısı | 320 sayfa |
Yayımcı | Detay Yayıncılık; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 24 x 2,5 x 16 cm |
Tarafından yayınlandı Küresel Güvenlik ve Nato: Teori - Aktör - Tehdit - Risk | 13 Ocak 2016 |
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, realist yaklaşıma uygun bir şekilde, gerektiğinde güç kullanmak suretiyle, Batı Bloğunun güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmuştur. Ancak Soğuk Savaş sonrası dönemde Doğu Bloğu tehdidinin ortadan kalkmasına ve nükleer silahların sınırlandırılması konusundaki girişimlerin olumlu sonuçlanmasına rağmen NATO'nun mevcudiyetini yitirmediği gözlemlenmiş ve örgüt, neo-liberal yaklaşım doğrultusunda, üye devletlerin güvenlik işbirliğini kolaylaştırdığı ve insani müdahalede bulunma kapasitesine sahip olduğu gerekçesiyle varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bu durum birçok görüş çerçevesinde de eleştirilere maruz kalmıştır. Soğuk Savaş sonrası dönemde güvenlik konularının ve buna bağlı olarak ortaya atılan tehditlerin çoğalması sonucunda NATO, 1990 sonrası dönemde sorumluluk sahasını da genişleterek, neo-liberalizme uygun şekilde, güvenlik işbirliğini kolaylaştırdığı ve insani sorumluluk ilkesiyle hareket ettiği gerekçesiyle, "alan dışı" görev ve yetkilerle hegemonyasını arttırmaya çalışmıştır. Bu çaba, NATO zirvelerinden de gözlemlenmiştir. Ayrıca 11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra, neo-liberal düşünce yanında, sosyal inşacı yaklaşımın "şiddetin durduğu ama düşman ve tehdit algılamalarının devam ettiği bir ortamın barış olarak kabul edilemeyeceği" tezini savunarak, son on dört yıldaki NATO zirvelerinde kabul görmesi söz konusu olmuştur.