Gemi-20. Yüzyıl Hikayeleri
Ahmet B. Karabacak yazarının Gemi-20. Yüzyıl Hikayeleri kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Gemi-20. Yüzyıl Hikayeleri kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Gemi-20. Yüzyıl Hikayeleri kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Ahmet B. Karabacak |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 1 Ocak 2015 |
Kolektif 20 x 20 x 20 cm 1 Ekim 2020 1 Ocak 2020 J Saosa CAROUSEL CALENDARS Collectif 1 Ocak 2019 1 Ocak 2018 1 x 13,5 x 19,5 cm 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 15,2 x 0,6 x 22,9 cm Derform 1 Eylül 2020 1 x 13,5 x 21 cm 17,8 x 0,6 x 25,4 cm 1 Ocak 2015 Kollektif
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Ahmet B. Karabacak |
---|---|
Sayfa sayısı | 92 sayfa |
Yayımcı | Bilgeoğuz Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
DE OLDUĞU GİBİ | B07CPJYQWP |
Tarafından yayınlandı Gemi-20. Yüzyıl Hikayeleri | 1 Ocak 2015 |
Türkiye'de 1960 yılındaki hükümet darbesinden sonra, 1961 yılında yeni bir anayasa yürürlüğe girdi. Bu anayasa gerçekten Türkiye'nin gördüğü, en geniş hürriyetleri getiren bir anayasa idi. Ama bu anayasa o zamana kadar yer altı çalışması yapan Türk ve Türkiye düşmanlarına da geniş bir çalışma alanı açmıştı. Rus ve Çin emperyalizmine bilerek veya bilmeyerek hizmet eden pek çok yayın o dönemde devreye girdi. Biz o günün gençliği olarak, buna karşı aynı sahada mücadele etmek amacıyla, benim sahipliğini yaptığım ZEREN adlı bir fikir ve edebiyat dergisi çıkardık ve yazılarımızı önce o dergide, sonra başka dergi ve gazetelerde yayınladık. Yazılarımız, hikâyelerimiz ve şiirlerimiz TOPLUMCU bir anlayışla yazılıyordu. Fakirliği ve yoksulluğu bir sömürü aracı olarak kullananlara karşı, bizim çizgimiz o zaman çok büyük ilgiyle karşılandı ve yankı buldu. Pek çok sanata düşkün genç bu yolu izledi. Kitaptaki hikâyeler o günün eserleridir. Köyü ve köylüyü sömürenlere karşı, bu hikâyelere İstanbul hikâyeleri de diyebiliriz. O günlerin sosyal hayatını da bir nebze aksettiren bu hikâyeleri ve şiirleri o zaman EDİP KEMÂL adı ile yayınlamıştım. Karışıklık olmasın diye bu kitapta asıl ismimle beraber onu da kullandım.