Geç Kalanlar: Namütenahi Arayışlar
Hatice Kaplan yazarının Geç Kalanlar: Namütenahi Arayışlar kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Geç Kalanlar: Namütenahi Arayışlar kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Geç Kalanlar: Namütenahi Arayışlar kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Hatice Kaplan |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 1 x 13,5 x 19,5 cm |
Tarafından yayınlandı | 1 Şubat 2018 |
Kollektif 15,2 x 0,8 x 22,9 cm Kolektif 1 Ocak 2018 1 x 13,5 x 21 cm Collectif CAROUSEL CALENDARS Derform 1 Ocak 2017 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 1 x 13,5 x 19,5 cm 1 Ekim 2020 1 Eylül 2020 J Saosa 17,8 x 0,6 x 25,4 cm 1 Ocak 2019 1 Ocak 2020
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Hatice Kaplan |
---|---|
isbn 10 | 6059105769 |
isbn 13 | 978-6059105767 |
Sayfa sayısı | 112 sayfa |
Yayımcı | İtalik Yayınevi; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 1 x 13,5 x 19,5 cm |
Tarafından yayınlandı Geç Kalanlar: Namütenahi Arayışlar | 1 Şubat 2018 |
Biliyorum geç kaldım.Üzerimde geç kalmışlığın mahcubiyeti. Sanki; geçmişten bugüne en büyük aşklar yaşanmış, en güzel şiirler yazılmış, en içli şarkılar söylenmiş, hayata dair, aşka dair yaşanacak ne varsa yaşanmış, bize ne söylenecek tek bir söz ne de yaşanacak bir aşk kalmış gibi... Bırakıp gidenlerden geriye sahibini bulmuş şarkılar, şiirler, aşk hikayeleri kalmış...Bizim payımıza ise sahipsiz bir yalnızlık ve dünya ya geç kalmanın ızdırabı düşmüş...Peki ne yapmalı?!! Bu hayata gelmek ve buradan ayrılmak bizim tercihimiz değil. Ne zaman ve nerede doğacağımızı, kimliğimizi, cinsiyetimizi biz belirlemiyoruz. Bir bilinmezden başka bir bilinmeze yolculukta, hayat denilen durakta duruyor ve bize ayrılan sürenin sonunda veda ediyoruz. Herşey daha önceden belirlenmiş olanların bize yansımasından ibaret gibi görünüyor. Bize uygun olan elbise çoktan seçilmiş, bize de onu giymek düşüyor sanki. Öyleyse bu hayat yalnızca örülen ağlardan yazılan yazgılardan mı ibaret?Peki.. Bize ait olan nedir?Cevap aslında çok basit. Gelmek ve gitmek arasında bize ayrılan sürenin içinde olan şey.Yani Hayat..