Fırtınayı Kucaklamak
Mustafa Kutlu yazarının Fırtınayı Kucaklamak kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Fırtınayı Kucaklamak kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Fırtınayı Kucaklamak kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Mustafa Kutlu |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 27 Şubat 2019 |
B M Bower 1 Ocak 2017 5 Ocak 2017 1 Ocak 2018 28 Şubat 2018 19,5 x 1 x 13,5 cm F Scott Fitzgerald 1 x 13,5 x 19,5 cm Jack London G. A. Henty 1 x 13,5 x 21 cm Kolektif 4 Ocak 2017 19,5 x 13,5 cm 15,2 x 0,6 x 22,9 cm H. G. Wells 3 Ocak 2017 15,2 x 0,7 x 22,9 cm
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Mustafa Kutlu |
---|---|
isbn 10 | 975995947X |
isbn 13 | 978-9759959470 |
Sayfa sayısı | 144 sayfa |
Yayımcı | Dergah Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Tarafından yayınlandı Fırtınayı Kucaklamak | 27 Şubat 2019 |
"Gidiyorlar, ağıt yakalım arkalarından. Çünkü gitmek var, dönmek yok. Bağırlarına basmışlar çocuklarını ve dişlerini sıka-rak. Yağmura, kara, dipçiklere ve saat kulelerine aldırmayarak. Tel örgüleri yarıp duvara tırmana-rak. Bozbulanık, coşkun bir nehrin kederli köpüğü gibi. Aniden havalanan sığırcık sürüsü gibi. O kadar kalabalık ve kocamanlar ki kimse görmüyor onları. Bakıyorlar ama görmüyorlar. Ne televizyonlar ne uydular ne çocuk mamaları ne don ne gömlek. Onlar o çocuğun peşindeler, hani güzel fotoğraf. Denizin kustuğu cesetler ve defileler. Akıl yetirmeyin buna. Aklınıza tüküreyim nerde aklınız? Aklınız yok. Zaten siz de yoksunuz, ama paranız varmış. Görmeye geldik. O çocuğu oraya gömmeye geldik. Diyeceğimizi dedik, bizi uğraştırmayın. Korku dağları bekliyor galiba, korkudan kurtulmak için, savaş kartalları sürekli o korkuyu bombalıyor. Ya gelirlerse diye gördüğünüz karabasanlar. Ve rüyalarınızı delik deşik eden tornavidalar. Onlar, o sırtında kırbaç şaklattığınız köleler, o kan, o asırlarca içtiğiniz kan. Boğulacağız, durdurun şu koşuyu. Durdurun yoksa dengemiz bozulacak, bir karadelik bizi yutacak. Boşuna, zulmün abad olduğu nerde görülmüş? O koşu sonsuzluğa yönelmiş, bir gün yakanıza yapışacak. Fırtınayı kucaklayacak. Uzaklardan, dağlardan, vadilerden gelen sesi dinleyin. Dinleyin yankısı her yanı tutmuş. Yaklaşıyor fukaranın ve onurun marşı. Bombalara karşı durmaya geldik. Zincirleri hepten kırmaya geldik. O yüzsüz yüzünüzü görmeye geldik. Asırların hesabını sormaya geldik, Sormaya geldik!"