Dört Mevsim Sonbahar/Tehlikeli Masallar (Cep Boy)
Eksikliklerine rağmen, PDF, Ahmet Altan tarafından Dört Mevsim Sonbahar/Tehlikeli Masallar (Cep Boy) gibi e-kitaplar arasında bugün popüler bir format olmaya devam ediyor. Pazarlama şirketi HubSpot, 3.000 web sitesi ziyaretçisine e-kitaplarla ne yaptıklarını sordu: çevrimiçi okuyun veya Dört Mevsim Sonbahar/Tehlikeli Masallar (Cep Boy) dosyasını PDF olarak indirin. Ankete katılanların %90'ının Dört Mevsim Sonbahar/Tehlikeli Masallar (Cep Boy) PDF dosyasını indirmeyi tercih ettiği ortaya çıktı.
Geliştiriciler, taşınabilir aygıtlarda okumak da dahil olmak üzere sürekli olarak yeni özellikler ekliyor. Örneğin, 2018'in başlarında Adobe ekibi, Acrobat DC'ye mobil cihazlarda Ahmet Altan'dan Dört Mevsim Sonbahar/Tehlikeli Masallar (Cep Boy) gibi dosyalar için gelişmiş görüntüleme ve düzenleme özellikleri sağladı.
Ayrıca, Ağustos ayında yeni bir proje hakkında bilgi vardı - sesli PDF. PDF'nin özelliklerini ve sesli asistanların işlevselliğini birleştirecek: Alexa, Google Home ve Siri. Şimdiye kadar sadece bir prototip hazır, ancak geliştiriciler yakın gelecekte çalışan bir sürüm yayınlamaya söz veriyor.
Adobe yeni yönergeleri takip ediyor ve formatı daha etkileşimli hale getirmeyi, örneğin artırılmış gerçeklik işlevselliği eklemeyi amaçlıyor. Nasıl görüneceği henüz belli değil, ancak geliştiriciler, PDF ekosisteminin önümüzdeki yıllarda yeni bir kullanıcı deneyimi seviyesine ulaşacağına söz veriyor.
PDF formatının değişmezliği, avantajı olmasına rağmen, aynı zamanda büyük bir dezavantaj olarak ortaya çıkıyor. Bu tür dosyaların (özellikle büyük diyagramlar ve grafikler, notalar, geniş formatlı belgeler) küçük ekranlı cihazlarda - akıllı telefonlarda veya kompakt elektronik okuyucularda - okunması zordur. Sayfa cihaz ekranına sığmıyor veya metin çok küçük görünüyor. Ancak Dört Mevsim Sonbahar/Tehlikeli Masallar (Cep Boy) kitabını PDF formatında herhangi bir cihazda okumanız sorun olmayacaktır.
yazar | Ahmet Altan |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 17,5 x 3 x 10,5 cm |
Tarafından yayınlandı | 1 Mart 2013 |
1 x 13,5 x 21 cm 1 x 13,5 x 19,5 cm G. A. Henty 1 Ocak 2017 Jack London 15,2 x 0,6 x 22,9 cm B M Bower 3 Ocak 2017 19,5 x 1 x 13,5 cm 1 Ocak 2018 19,5 x 13,5 cm 4 Ocak 2017 Kolektif H. G. Wells F Scott Fitzgerald 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 5 Ocak 2017 28 Şubat 2018
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Ahmet Altan |
---|---|
isbn 10 | 6051416285 |
isbn 13 | 978-6051416281 |
Sayfa sayısı | 544 sayfa |
Yayımcı | Everest Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 17,5 x 3 x 10,5 cm |
Tarafından yayınlandı Dört Mevsim Sonbahar/Tehlikeli Masallar (Cep Boy) | 1 Mart 2013 |
Dört Mevsim Sonbahar: Bu romanda herkesin gözleri lacivert. Hiç lacivert göz görmedim ama lacivert gözleri severim. Lacivert gözlerin derinliklerinde, bilinmeyen diyarlardan maceraperest seyyahların getirdiği anlamlar yatar. Bence tabii... Dışarıda cıvıltılı bir ilkyaz güneşi, tazelenen ve yeniden doğan dünyanın yeşillikleri üstüne, işveli bir salıntıyla sıcacık altın tozları serpiştiriyor. Ben, senin için ey kari, bir roman yazıyorum. Kapı çalınıyor. Kim geldi acaba? Kimi istersem, kimin ismini yazarsam o gelir, Yazmanın bu yararı var işte, küçük bir işaretle, canımın istediğini getiririm. İstersem fikrimi değiştiririm, Kim ne yapabilir? Hadi bakalım, kapının zili çalmadı, gelen giden yok. Tamam mı? Yoo, tamam değil, çünkü fikrimi yeniden değiştiriyorum, zil çalıyor ve Ali, yani kardeşim geliyor. Karşımdaki koltuğa oturuyor, biryandan da önümdeki kağıtlarla daktilo makinesine şöyle bir göz atıyor. "Ne yapıyorsun?" "Roman yazıyorum." Haksız yere azarlanmış bir çocuk gibi, bir an irkilerek anlamadan bakıyor yüzüme. "Niye?" Tehlikeli Masallar: Kimi özlediğimi tam anlayamıyordum. Özlem içimi yırtıyordu ama özlediğim insanın yüzünü tam seçemiyordum; bir Berrin'i görüyordum, bir Sevda'yı; ikisini bir arada özlüyordum. Bunu, bu tür bir ikilik yaşamamış birine anlatmak çok zordu ama sanki birbirlerine yapışıp bir bütün olmuşlardı aklımda, onları birbirinden ayıramıyordum. Hangisinin şu anda yanımda olmasını isterdim diye soruyordum kendime ve bulduğum yanıta kendim de şaşırıyordum; hiçbirini istemiyordum, hiçbirinin varlığı şu anda duyduğum özlemi dindirmeye yetmeyecekti; aksine aralarından biri biranda salonda beliriverse, öbürlerine duyduğum özlem daha da artacaktı. Bir fırtınanın içinden geçer gibiydim; o fırtınanın içinde, Berrin'in sevişirken inler gibi sorduğu soru geliyordu aklıma. "Kimdi o yazdığın kadın? Nerede o?" Yalnızlık ve sessizlik beni boğuyordu; başkalarının yanındayken özlediğim yalnızlık, ona kavuştuğum anda öldürmeye başlıyordu beni. Şimdi çıkıp birilerini bulsam, daha onlarla konuşmaya başladığım an yeniden yalnızlığımı özleyecektim. Bunu geçiren tek şey vardı: Sevişmek.