Birinci Kıyamet
Buğra Gülsoy yazarının Birinci Kıyamet kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Birinci Kıyamet kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Birinci Kıyamet kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Buğra Gülsoy |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 13,8 x 1,7 x 21,3 cm |
Tarafından yayınlandı | 24 Eylül 2019 |
1 Ocak 2018 H. G. Wells Kolektif Jack London B M Bower 5 Ocak 2017 G. A. Henty 3 Ocak 2017 19,5 x 1 x 13,5 cm 19,5 x 13,5 cm 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 28 Şubat 2018 1 x 13,5 x 19,5 cm F Scott Fitzgerald 4 Ocak 2017 1 x 13,5 x 21 cm 1 Ocak 2017 15,2 x 0,7 x 22,9 cm
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Buğra Gülsoy |
---|---|
isbn 10 | 9751040183 |
isbn 13 | 978-9751040183 |
Sayfa sayısı | 216 sayfa |
Yayımcı | İnkılap Kitabevi; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 13,8 x 1,7 x 21,3 cm |
Tarafından yayınlandı Birinci Kıyamet | 24 Eylül 2019 |
Buğra Gülsoy, bir ilk romandan beklenmeyecek bir kurgu ustalığı ve işlek bir dille okurlarına ilginç bir hikaye anlatıyor. Okurların sayfalar akıp giderken alacağı edebiyat tadını tahmin edebiliyorum. ZÜLFÜ LİVANELİ "Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları. Her şeye karar veren suyun akışıdır Sabri, bunu unutma," demişti Tevfik Öğretmen. Genç olmamın vermiş olduğu bilgisizliği kibirlerimin ardına saklamıştım: "Her türlü biri diğerini yiyecek, ne anlamı var ki?" Gözleri üzerine oturan tebessüm sorduğum soruya değil, kendi cevabına aitti: "O zaman sen de suya girme". Suya girmemek mi? Bir korkak olarak mı yaşamam gerektiğini söylüyordu bana? Bu satırları yazarken ne demek istediğini biliyorum şimdi. Ama her şey için çok geç artık. Nereden bilebilirdim ki; kendi zamanımda yaktığım bir kibritin benden sonraki zamanları kasıp kavuracağını. Bir insanın asla şahit olmaması gereken şeylere tanık olan ben, tüm kıyametlerin nedeni oldum. Bütün zaman benim yüzümden çöktü! Önce dünyaya atıldım, sonra da dünyadan. Güneşin Battığı Yer, 1912