Beynin ve Zihnin Kısa Tarihi: Duygular ve Düşünceler Nasıl Oluşur?
Matthias Eckoldt yazarının Beynin ve Zihnin Kısa Tarihi: Duygular ve Düşünceler Nasıl Oluşur? kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Beynin ve Zihnin Kısa Tarihi: Duygular ve Düşünceler Nasıl Oluşur? kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Beynin ve Zihnin Kısa Tarihi: Duygular ve Düşünceler Nasıl Oluşur? kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Matthias Eckoldt |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 21 Nisan 2018 |
1 x 13,5 x 19,5 cm H. G. Wells Kolektif 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 4 Ocak 2017 1 Ocak 2018 28 Şubat 2018 1 x 13,5 x 21 cm 19,5 x 13,5 cm Jack London F Scott Fitzgerald G. A. Henty 15,2 x 0,7 x 22,9 cm B M Bower 3 Ocak 2017 5 Ocak 2017 1 Ocak 2017 19,5 x 1 x 13,5 cm
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Matthias Eckoldt Mehmet Ali Erbak |
---|---|
isbn 10 | 6050206376 |
isbn 13 | 978-6050206371 |
Sayfa sayısı | 232 sayfa |
Yayımcı | Say Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Tarafından yayınlandı Beynin ve Zihnin Kısa Tarihi: Duygular ve Düşünceler Nasıl Oluşur? | 21 Nisan 2018 |
Ruh diye bir şey var mı yoksa tüm duygu ve düşüncelerimiz biyokimyasal süreçlerin eseri mi? İlkçağ filozoflarına göre duygu ve düşünceler vücutla birlikte yok olmuyordu; "ruh" aracılığıyla vücuttan ayrılıp havaya karışıyor, sonra da solunum yoluyla yeni bireylerin vücuduna girerek, onların duygu ve düşüncelerini oluşturuyordu. Ruh kavramı ortaçağda tektanrıcı dinlerin öğretileri içerisinde geçerliliğini korudu. İnsanın dış dünyayı nasıl algıladığını araştıran Rönesans bilginleri sinir sistemini keşfettiler. Aydınlanma düşünürleri insan vücudunda "ruhun evini" bulmaya çalıştılar. Sanayi çağında sinir sisteminin elektrikle çalıştığının keşfedilmesinden sonra çoğu bilgin ruh kavramını bir kenara bıraktı. Bugün modern bilim, sinir sisteminin nasıl işlediğini fizyoloji ve biyokimya terimleriyle tatmin edici biçimde açıklamış olsa da, duygu ve düşüncelerin nasıl oluştuğu, bilgilerin beyinde nasıl kaydedildiği ve anımsandığı sorularına tatmin edici yanıtlar bulabilmiş midir? Beynin ve Zihnin Kısa Tarihi beynin beyni anlama mücadelesini tarihsel süreç içinde ortaya koyuyor. "Düşünme organımızın işleyişini açıklamak üzere antikçağdan bugüne dek bulduğumuz formülleri güzelce ortaya koyuyor ve beynimizin çalışma şeklini açıklama iddiasında olan bu teorilerin ne kadar kuşkulu temeller üzerine kurulduğunu gösteriyor. Çok aydınlatıcı bir kitap!" −Gerald Hüther, nörobiyolog ve İnsan Beynini Kullanma Kılavuzu adlı kitabın yazarı