Balkabakları Öyküler
Anais M. Martin yazarının Balkabakları Öyküler kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Balkabakları Öyküler kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Balkabakları Öyküler kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Anais M. Martin |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 1 Haziran 2007 |
3 Ocak 2017 Jack London 1 x 13,5 x 21 cm B M Bower F Scott Fitzgerald 1 x 13,5 x 19,5 cm 28 Şubat 2018 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 19,5 x 13,5 cm H. G. Wells 4 Ocak 2017 G. A. Henty 19,5 x 1 x 13,5 cm 5 Ocak 2017 1 Ocak 2018 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 1 Ocak 2017 Kolektif
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Anais M. Martin |
---|---|
isbn 10 | 9758460994 |
isbn 13 | 978-9758460991 |
Sayfa sayısı | 118 sayfa |
Yayımcı | Pencere Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Tarafından yayınlandı Balkabakları Öyküler | 1 Haziran 2007 |
- Biz, o zamanlar Van’da yaşıyorduk. Evimiz gölün kıyısındaydı. Gölümüz, Van’ımız bizim herşeyimizdi. Hepimiz, yani bütün köy ahalisi, ‘deniz’ dediğimiz Van’da balık tutardık.Daha doğrusu, kocalarımız hep birlikte denize açılırdı. Apel’im de iyi bir balıkçıydı doğrusu. Sonra kızım dünyaya geldi. Güzelim, güneşim, evimin neşesi Lusin’im. Vırtogil komşumuzdu. Kızımızın göbeğini karısı Hıno bacı kesmişti. Lohusa şerbetini de Refika ile Şefika yani köyümüzün ikizleri kaynattı. Onlarla kızkardeş gibiydik.Herkes birbiriyle iç içe yaşardı. Hiç birimiz doğru dürüst Ermenicekonuşamazdık ama Kürtçe’yi ve Türkçe’yi bilirdik. İyi de konuşurduk. Köyümüzde ayrımcılık oladığından, bizim de aklımıza gelmezdi kimin ‘ne’ olduğu. Ne isterse olsundu bizim için. Makbul olan, insan olmasıydı.Birden durdu. Yüzüme baktı, ben susar diye korkumdan gözlerimi gözlerinden kaçırdım. Yanlış anladı sanırım:- Korkma, yüzüme bak kızım. Senin bir suçun yok ki. O bakışımızdaki Ağaları, Beyleri kışkırtanlar var ya, onlar utansın derim ben. Sıkılmadınsa devam edeyim?Ürünün baskısı görseldeki ile farklılık gösterebilir.