Ay Işığında Sancı
Eşit parçalara bölünemeyen şeylerden söz etmenin bir ağırlığı var. Giderek kırılıyor takatimiz bu ağırlığın altında. Ya aklımız yetmiyor her şeyi anlamaya ya boyumuz yetişmiyor. Yola çıktığımız o ilk yere ait değiliz. Yolun biteceği de yok üstelik. Yaşamak, üstelik eşit parçalara bölünemeyen şeyler için yaşamak öyle zor öyle sancılı ki! Kadın ya da erkek, safi gerçek ya da bir roman kahramanı olmanın önemi yok. Önemli olan ağırlık. Yani yaşam. Doğan Ateş, kurmacanın dilini şiire yaklaştırarak, yolu, eksik kalmış hikayeleri, tahakkümü, zorbalığı ve yazmanın yakıcılığını anlatıyor Ay Işığında Sancı'da. ".gitmeliyiz, korkmadan, nereden geldiğimizi asla ve asla unutmadan, Habil ve Kabil çatışmasından, kesilen ilk baştan, tufanların en büyüğünden ürkmeden, görmeyen gözlerin gören gözleri olarak, duymayan kulakların duyan kulakları olarak, yürüyüş devam etmeli, gitmeliyiz, gitmeliyiz çünkü bizim bir hikayemiz var."
yazar | Doğan Ateş |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 12 Ağustos 2020 |
H. G. Wells 1 Ocak 2018 Kolektif 28 Şubat 2018 19,5 x 13,5 cm 5 Ocak 2017 1 Ocak 2017 15,2 x 0,7 x 22,9 cm 4 Ocak 2017 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 19,5 x 1 x 13,5 cm Jack London F Scott Fitzgerald 1 x 13,5 x 19,5 cm G. A. Henty B M Bower 1 x 13,5 x 21 cm 3 Ocak 2017
okumak okumak kayıt olmadan
Sürüm ayrıntıları
yazar | Doğan Ateş |
---|---|
isbn 10 | 6057762886 |
isbn 13 | 978-6057762887 |
Sayfa sayısı | 128 sayfa |
Yayımcı | İthaki Yayınları |
Tarafından yayınlandı Ay Işığında Sancı | 12 Ağustos 2020 |