Toplumsal Hesaplaşmaya Giriş: Yeni Şehrin İnşaası Üzerine
Davut Ateş yazarının Toplumsal Hesaplaşmaya Giriş: Yeni Şehrin İnşaası Üzerine kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Toplumsal Hesaplaşmaya Giriş: Yeni Şehrin İnşaası Üzerine kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Toplumsal Hesaplaşmaya Giriş: Yeni Şehrin İnşaası Üzerine kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Davut Ateş |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 1 Ocak 2012 |
21,6 x 0,2 x 27,9 cm 14.81 x 0.48 x 21.01 cm Kolektif HardPress Publishing 31 Ağustos 2012 20,3 x 0,6 x 25,4 cm 3 Ocak 2017 1 x 13,5 x 19,5 cm 4 Ocak 2017 Icon Group International 28 Şubat 2018 Babadada Gmbh 17.78 x 0.61 x 25.4 cm United States Congress 1 x 13,5 x 21 cm Collectif 5 Ocak 2017 1 Ocak 2012
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Davut Ateş |
---|---|
isbn 10 | 6054485903 |
isbn 13 | 978-6054485901 |
Sayfa sayısı | 208 sayfa |
Yayımcı | Dora Yayıncılık; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Tarafından yayınlandı Toplumsal Hesaplaşmaya Giriş: Yeni Şehrin İnşaası Üzerine | 1 Ocak 2012 |
"Ne olacak bu memleketin hali?" sorusunun cevabını bulmak için bütün bir toplum olarak düşünürüz, konuşuruz. Hoş, genellikle ümitsizliği de bir borç gibi kabul etmişizdir. Sokaktaki vatandaşından işadamına, siyasetçisinden sendikacısına, bürokratından askerine kadar hemen hemen her kesimin ana ilgi odağıdır memleket meseleleri. İşin ilginç yanı bütün konuşmalar dönüp dolaşıp siyasete dayanır. Yoğun ilgiye rağmen, konuştuğumuz sorunların özünün değişmiyor olması çok ciddi bir çelişkidir. Çelişki şu: Herkes kendisinden veya sahip olduğu iş, aile, arkadaşlarıyla ilgilendiğinden daha fazla memleketle ilgileniyordur. Kişilerin memleket meselelerine ilgisi can alıcıdır. Yine de meselelerin çözümünde hatırı sayılır ilerlemeler kaydedilmez. Yıllardır aynı şeyleri konuşup dururuz. Bu, genel halimizdir. Peki neden? Birey neden dışındaki herşeyle ilgilenirken kendisini unutur ki, yakınmalarının nedenlerini neden hep dışındakilere bağlar, çözümü dışarıda arar durur? Çelişkinin kaynağı toplumumuzda "ben"in unutulmuşluğu olmasın? Eğer öyleyse "ben" nasıl unutulur halde kalabilir? Ya da toplumumuzda "ben" hiç varolmadıysa, bundan sonra nasıl varedilebilir?
En son kitaplar
benzer kitaplar
SOSYOLOJİK YÖNTEMİN YENİ KURALLARI: Yorumcu Sosyolojilerin Pozitif Bir Eleştirisi
okumak kayıt olmadan
SOSYOLOJİK YÖNTEMİN YENİ KURALLARI: Yorumcu Sosyolojilerin Pozitif Bir Eleştirisi
okumak kayıt olmadan