Hüseyin Adıgüzel doc Teşkilat-ı Mahsusa

Teskilat-i Mahsusa, Enver Pasa ve arkadaslari tarafindan kurulan gizli, gizemli ve fedai vatanseverlerin görev yaptigi bir devlet kurulusudur. Esasini, temel tasini Fedai Zabitan denilen gizli yapi olusturur. Birinci Dünya Paylasim Savasi’na girmezden birkaç ay önce, devletin ve ordunun ihtiyaci olan istihbarat faaliyetlerini yürütmek üzere, dogrudan Harbiye Naziri’na bagli olarak kurulmustur. Yapilanmasi, Ittihat ve Terakki Cemiyeti’nin yapilanmasina benzer. Ikisinde de gizlilik esastir. Ikisi de “ Merkezi Komite “ tarafindan yönetilir. Baskaninin Binbasi Süleyman Askeri’nin oldugu ilk merkezi komite Dr. Nazim, Atif Bey ( Kamçil ) ve Emniyeti Umumi Genel Müdürü Hüseyin Aziz ( Akyürek ) Bey’den olusmustur. Mensuplari, cephelerde ve cephe disinda hemen her yerde görev yaptilar. Görevlerini alirken hiçbir sey sormadilar, sadece “ Emredersiniz Komutanim “ deyip çiktilar Rusya ve Kafkasya’da buzlar arasinda donarken Misir, Suudi Arabistan, Yemen, Irak çöllerinde sicaklardan yandilar, bir damla suya hasret kaldilar, Orta Asya Bozkirlarinda, Endonezya ormanlarinda kayboldular; bazen savas meydanlarinda, bazen zindanlarda, bazen daragaçlarinda, bazen kursun yagmuru altinda, “ Ya Devlet Basa Ya Kuzgun Lese “ diyerek çok sevdikleri vatanlarindan gayri her seylerini feda edip görev yaptilar, sehadet serbetini aciligina aldirmadan dolu dolu içtiler. Kollarini verdiler, bacaklarini verdiler hatta canlarini verdiler, fakat “ Ser verip sir vermediler”. Bunlar, “ önce vatan “ diyebilen neslin kahramanlari olarak tarihe mal oldular. Çogunun adini bile bilmiyoruz, mezarlarini, kefensiz gömüldüklerini, Vatan – Turan dedikleri bir ülkünün pesinde kosarak en güzel yillarini ülküleri için harcadiklarini anlayamiyoruz. En cesuruna “ deli “, kolu olmayanina “ çolak “, ayagi olmayanina “ topal “ diyoruz, yetmiyor, vatani için, devleti için, milleti için fedakârligin en büyügünü yapanlara “ katiller sürüsü, teröristler, caniler “ diyebiliyoruz. O kahramanlari, o sehitleri mezarlarinda bile rahat birakmiyoruz. Bütün bunlari yapanlar biziz, bizden birileri… Elinizde tuttugunuz bu kitap, o kahramanlara haklarini teslim etmek, o birilerinin yalanlarina, iftiralarina, sahtekârliklarina hak ettikleri cevaplari vermek üzere kaleme alindi. Biz sustukça, onlar bagiriyorlar; bu kitap artik susmayacagimizi, kahramanlarimiza sahip çikacagimizi, onlarin haklarini sonuna kadar savunacagimizi anlatmak için yazildi. Dosta ve düsmana “ Biz Buradayiz!” “ Biz Bu Alanda da variz” mesaji vermek ve Ne Mutlu Türk'üm Diyene, sözünü gögsümüzü gere gere haykirmak için yazildi…Daha güçlü, daha modern bir Türkiye’de birlikte yasamak dileklerimizle…