Semaver
Sait Faik Abasıyanık yazarının Semaver kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Semaver kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Semaver kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Sait Faik Abasıyanık |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 12,8 x 1,3 x 20,6 cm |
Tarafından yayınlandı | 3 Ocak 2017 |
G. A. Henty 28 Şubat 2018 1 x 13,5 x 19,5 cm B M Bower 19,5 x 13,5 cm 15,2 x 0,7 x 22,9 cm F Scott Fitzgerald 19,5 x 1 x 13,5 cm 4 Ocak 2017 1 x 13,5 x 21 cm 15,2 x 0,6 x 22,9 cm 1 Ocak 2018 1 Ocak 2017 5 Ocak 2017 Jack London Kolektif H. G. Wells 3 Ocak 2017
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Sait Faik Abasıyanık |
---|---|
isbn 10 | 6053608858 |
isbn 13 | 978-6053608851 |
Sayfa sayısı | 138 sayfa |
Yayımcı | İş Bankası Kültür Yayınları |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 12,8 x 1,3 x 20,6 cm |
Tarafından yayınlandı Semaver | 3 Ocak 2017 |
"Sait Faik, Burgaz çalılıklarından çekti bir kızılcık dalı kopardı, kalem gibi yonttu, ucunu yaşama batırdı ve yazmaya koyuldu. Türk hikayeciliği Ömer Seyfettin'den sonra Memduh Şevket Esendal, Fahri Celalettin gibi ustaların sürdürdüğü bir türdü. Sabahattin Ali, Refik Halit'in memleket hikayeciliğine diyalektik bir görüş katmış ve bu yeniliği ile 1940'ların tek ismi olmuştu. Sait Faik ise onların yapmadığı bir şeyi yaptı. Bir konuyu değil, yaşamın bir parçasını işliyordu. Bir tez savunmuyor, bir yaşantıyı yansıtıyordu. İnsan sevgisi dolu, doğa sevgisi dolu bir yüreği vardı. Neye baksa bu sevgi ile ısınıyor, ışıklanıyordu. Biz ancak o el attıktan sonradır ki, en önemsiz görünen insanların ve şeylerin zevkine eriştik." Haldun Taner, Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil, 1983.