Sahte Ajan: Sanırım sonumuz gelmişti. Ya kurşunlar bedenimizi delecekti ya da açık denizde köpekbalıklarına yem olacaktık.
Osman Aysu yazarının Sahte Ajan: Sanırım sonumuz gelmişti. Ya kurşunlar bedenimizi delecekti ya da açık denizde köpekbalıklarına yem olacaktık. kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Sahte Ajan: Sanırım sonumuz gelmişti. Ya kurşunlar bedenimizi delecekti ya da açık denizde köpekbalıklarına yem olacaktık. kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Sahte Ajan: Sanırım sonumuz gelmişti. Ya kurşunlar bedenimizi delecekti ya da açık denizde köpekbalıklarına yem olacaktık. kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Osman Aysu |
---|---|
Boyutlar ve boyutlar | 19,5 x 13,5 cm |
Tarafından yayınlandı | 1 Temmuz 2010 |
1 Ekim 2020 20 x 20 x 20 cm 19,5 x 13,5 cm 13.97 x 1.35 x 21.59 cm J S Fletcher G. K. Chesterton 29 Ekim 2020 Agatha Christie Maurice LeBlanc John Buchan 15.19 x 1.42 x 22.91 cm 13.34 x 1.27 x 17.15 cm 6 Ocak 2017 1 Eylül 2020 15,2 x 1,7 x 22,9 cm Kolektif 5 Ocak 2017 1 Temmuz 2010
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Osman Aysu |
---|---|
isbn 10 | 6051062319 |
isbn 13 | 978-6051062310 |
Sayfa sayısı | 324 sayfa |
Yayımcı | Alfa Yayınları; 1. baskı |
Dilim | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 19,5 x 13,5 cm |
Tarafından yayınlandı Sahte Ajan: Sanırım sonumuz gelmişti. Ya kurşunlar bedenimizi delecekti ya da açık denizde köpekbalıklarına yem olacaktık. | 1 Temmuz 2010 |
"Durumu kavramak için kahin olmama gerek yoktu. Belli ki foyamız meydana çıkmış, yakayı ele vermiştik. Sanırım sonumuz gelmişti. Ya kurşunlar bedenimizi delecekti ya da açık denizde köpekbalıklarına yem olacaktık. Normalde korkudan elim ayağım kesilip titremeye başlamam gerekirdi. Ama hayret edilecek bir rahatlıkla Igor'a"'9 baktım." Sıradan bir reklamcı olan Okan GürdaPın yaşamı Sultanahmet Meydanı'nda bıçaklanan bir adamın kucağında ölmesiyle tümden değişti. 0 andan itibaren bir korku filminin içine düşmüş gibi alışılmadık bir tempoda yaşamaya başladı. Öyle bir film ki içinde ne ararsan vardı: Cinayet, entrika, polis soruşturması, baskınlar, ölüm tehditleri... Tabii filmin hoş bölümleri de yok değildi. Mesela Maria ile geçen ateşli ve erotik sahneler... Ancak filmin en güzel yanı Melis'ti. Yıllardır yan yana çalışmalarına rağmen fark etmediği Melis'in aşkını o günden sonra anlayan Okan, istemeden olayların içine çektiği genç kadını da korumak zorundaydı artık.