Kevin Floyd doc Queer Marksizme Doğru Arzunun Şeyleşmesi

Tekil bölümler olarak ele alindiginda bu kitap, queer çalismalarla yakindan iliskilendirilen bazi önemli savlarin Marksist elestirilerini gelistirirken, bu bölümlerin temel hedefi, seylesme ve bütünlük diyalektigine bir queer bakis açisi getirmektir ki, bu diyalektik üç ismin eserlerinde örneklenir: Bu diyalektigi tüm bir Marksist gelenek için merkezî kilan Lukács ile bu diyalektigi formüle ederken cinsellige merkezi bir konum veren Herbert Marcuse ve Fredric Jameson... Seylesme ve bütünlük kategorileri nihayetinde birbirinden ayri tutulamasa da, seylesmeyi topluma dair queer elestirel bir bakis açisinin imkâninin kosulu olarak gören kitabin bölümlerinin dizilimi, seylesmeyi vurgulayan tartismalardan bütünlügü vurgulayan tartismalara kayar. Arzunun Seylesmesi, nadiren yan yana anilmis iki elestirel bakis açisini birlikte tasiyor: Marksist tartismalar ve queer teori. Dahasi, bu iki düsünsel hatti kâh kosut kâh karsit konumlandirarak islerken, bir yeni kuramsal ufka da isaret etmis oluyor. Kevin Floyd, yirminci yüzyilin baslarinda toplumsal cinsiyetin cinsellikten ayrismasini seylesme izleginden okuyor ve bunu da, söz konusu ayrismanin kapitalist tahakküm tarafindan dayatilan daha genis bir toplumsal seylesme dinamiginin esasli bir yönü oldugunu ileri sürmek adina kuramsallastirmaya girisiyor. Kuramin açiklayici gücünü ve olasi sinirliliklarini bir arada görebilen dogurgan ve kiskirtici bir zemini insa etmis oluyor. Peki, bu kitapta neler var? Can alici yenilikleriyle Tarih ve Sinif Bilinci'nin yazari Lukács'in Fredric Jameson tarafindan okunmasinin, Herbert Marcuse'nin ise buna cinsellik asisini zerk etmesinin Michel Foucault ve Judith Butler'in imdadiyla bir yeniden oku(n)masi... O arada Herbert Marcuse'nin nesnel ve öznel arasindaki iliski baglaminda anlasilmasi. Hegelci felsefî bir kategori olan bütünlükten [Totalität] fark(li)lasmaya ve farkin hem benzerligine hem de indirgenemezligine dair bir tartisma yürütülmesi. Erkekligin edimsel normallestirilmesinin, Butler'in görece soyut ve biçimsel kullanimiyla degil, sermaye tarafindan dolayimlanan toplumsal ve tarihsel belirlenimli bir görüngü olarak gelistirilmesi. Yine erkekligin edimsel normallestirilmesine dair tarihsel analizin devam ettirilerek, Fordizm'in karakteristigi olan 'düzenleme' biçiminin daha dogrudan ele alinisi. Bunun AIDS salginina iliskin vurucu bir hatiratla desteklenmesi. Öznelligin seylesmis bir biçimi olarak queer ve bunun bizatihi bir bumerang etkisiyle teorinin sinirliliklarina ve belli kavramlarin kirilganligina isaret etmesi... Ve ötesi. Floyd, bu özgün ve dopdolu eserinde sermayenin, toplumu heteroseksüel ve escinsel öznellik biçimlerine farklilastirmasinin, bu farklilasmanin toplumsal soyutlama niteliginin ve bu farklilasma biçiminin güdümledigi epistemolojik yetkinligin açimlanmasini icra eder. Iddiasi da sudur: Sermayenin eszamanli birligi ve içsel farklilasmasinin, yani uzlasmanin elestirel bir hesabini vermekte kullanilan araçlar saglayan seylesme ve bütünlük kategorilerinin bir araya getirilis diyalektigi, sermayenin genis toplumsal süreci dâhilinde cinsel normallestirmenin oldugu kadar, varsaydigi queer elestiri ve praksis tarihini konumlandirmak için de araçlar saglar.