Fırat Kan Akıyor
Ali Oruç yazarının Fırat Kan Akıyor kitabı da dahil olmak üzere birçok dosya aşağıdaki bölümleri de içerebilir:
- imza dosyası: çeşitli varlıklar için dijital imzalar içerir.
- şifreleme.xml: yayımlama kaynaklarının şifrelenmesiyle ilgili bilgileri içerir. (Yazı tipi gizleme kullanılıyorsa bu dosya gereklidir.)
- meta veriler: kapsayıcı hakkında meta verileri depolamak için kullanılır.
- haklar: Fırat Kan Akıyor kitabının dijital haklarıyla ilgili bilgileri depolamak için kullanılır.
XHTML içerik belgeleri ayrıca zengin meta verilerle Fırat Kan Akıyor kitap işaretlemesine açıklama ekleme olanakları içerir, bu da onları hem işleme hem de erişilebilirlik amaçları için anlamsal olarak daha anlamlı ve kullanışlı hale getirir.
E içerik belgeleri, bir yayının okunabilir içeriğini tanımlayan ve ilgili medya varlıklarına (görüntüler, ses ve video klipler gibi) bağlantı veren XHTML (HTML5 profili tarafından tanımlanır) veya SVG belgeleri vb.'dir.
yazar | Ali Oruç |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 1 Eylül 2019 |
1 Ekim 2020 Derform 1 Ocak 2017 1 x 13,5 x 19,5 cm J Saosa 15,2 x 0,6 x 22,9 cm Kolektif 1 x 13,5 x 21 cm Kollektif 15,2 x 0,7 x 22,9 cm CAROUSEL CALENDARS 1 Ocak 2018 20 x 20 x 20 cm 17,8 x 0,6 x 25,4 cm Collectif 1 Ocak 2020 1 Eylül 2020 1 Ocak 2019
okumak okumak kayıt olmadan
yazar | Ali Oruç |
---|---|
isbn 10 | 605795730X |
isbn 13 | 978-6057957306 |
Sayfa sayısı | 364 sayfa |
Yayımcı | J&J Yayınları |
Dilim | Türkçe |
Tarafından yayınlandı Fırat Kan Akıyor | 1 Eylül 2019 |
Gün kuşluğu vuruyordu. Rıhme’nin gözüne gece boyu uyku girmemişti. Durmadan ağlayıp sızlamıştı. Çektiği acılardan çıldıracak gibiydi.Birkaç kez kardeşi Meryem gibi dertleriyle, acılarıyla kendini Fırat’a atmayı içinden geçirmişti. Acılarıyla boğulmak ve ölmek istiyordu.Muhafızlar aynı gece birkaç kadını topluluk içinde alıp götürmüşlerdi. Rıhme, gece boyu ne zaman onu da alacaklarının korkusuyla yaşamıştı.Fırat’ın sesi, çığlıkları boğuyordu. Hemen aşağıda olanca gücüyle kendini dağ gibi kayalara durmadan vuruyordu. Sanki Fırat kızmıştı.Yosunlaşmış kayalara tosladıkça süt beyazı bir köpük çıkıyordu. Belki de gözyaşlarıydı. Kim demişti ‘Fırat ağlamaz’ diye. İşte ağlıyordu, hem de çığlık çığlığa. Gece-gündüz inliyordu. Bağrından kum ve toprak dökülüyordu.Ürünün baskısı görseldeki ile farklılık gösterebilir.