Alman İdealizminde Aşkınlık ve Tarihsellik
Kant'ın Saf Aklın Eleştirisi'yle başlayan transendental felsefe, kendinden önceki metafiziği tarihe gömerken onun en temel iki kabulünü de geçersiz hale getirmişti: İnsanın mutlağı bilmeye muktedir –hatta mecbur– oluşu ve o mutlağı deneyimleyebilir oluşu. Deneyimin ve onun bilgisinin sınırlarının dışına atılan aşkınlığın Kant'ın pratik felsefesine geri dönüşüyse ahlaki bir Tanrı'nın postülat olarak alınması biçiminde gerçekleşti. Kant'ın yol açtığı düşünce okullarının içinde en merkezî önem taşıyanlardan biri olan Alman İdealizmi, Kant'ın çizdiği sınırların hepsini çiğneyerek ve onun düşüncesini kendilerince varabileceği en uç noktalara götürerek farklı sistemler ortaya koydu. Bu hareketleriyle, Kant'a karşı yine Kant'ı kullanarak aşkınlığı ve sonsuzluğu yeniden felsefi düşüncenin içine geri getirdiler ve aşkınlığın modern insanın varoluşu açısından hâlâ anlamlı ve önemli olduğunu göstermeye çalıştılar. İdealist felsefenin hareketini izleyip Hegel'e geldiğimizde bunun, aşkınlığın ve mutlağın tarihselleştirilmesi pahasına başarıldığını görüyoruz. Elinizdeki kitap, aşkınlığın Alman İdealizminde nasıl tarihselleştirildiğini ve bunun günümüz açısından neden önemli olduğunu tartışmaya açıyor.
yazar | Ömer B. Albayrak |
---|---|
Tarafından yayınlandı | 1 Ocak 2022 |
1 Ocak 2019 1 x 13,5 x 21 cm Kolektif 1 Ocak 2017 1 x 13,5 x 19,5 cm 1 Ocak 2020 1 Ekim 2020 20 x 20 x 20 cm Kollektif J Saosa CAROUSEL CALENDARS 17,8 x 0,6 x 25,4 cm 1 Ocak 2018 Derform 15,2 x 0,7 x 22,9 cm Collectif 1 Eylül 2020 15,2 x 0,6 x 22,9 cm
okumak okumak kayıt olmadan
Sürüm ayrıntıları
yazar | Ömer B. Albayrak |
---|---|
isbn 10 | 605314584X |
isbn 13 | 978-6053145844 |
Yayımcı | Ayrıntı Yayınları |
Dilim | Türkçe |
Tarafından yayınlandı Alman İdealizminde Aşkınlık ve Tarihsellik | 1 Ocak 2022 |