Lea Nocera pdf ’’Manikürlü Eller Almanya’da Elektirik Bobini Saracak’’: Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Batı Almanya'ya Türk Göçü (1961-1984)

Türkiye ile o yillardaki adiyla Federal Almanya Cumhuriyeti arasinda imzalanan isgücü alimi antlasmasindan bu yana ellidört yil geçti. O günden bugüne onbinlerce Türkiyeli, kadiniyla erkegiyle yasamlarini diyar ellerde sürdürdü. Ancak yarim yüzyili astiktan sonra bu vatandaslarimiz; bilim dünyamizda yillardir Bitmeyen Göç konusundaki çalismalariyla öne çikmis saygin bir isim olan Prof. Dr. Nermin Abadan-Unat’in tanimiyla konuk isçilikten ulus-ötesi yurttasliga geçti. Bu alanda yerli ve yabanci bilim insanlari, gazeteciler, yazarlar tarafindan yapilmis onlarca arastirma ve kitabin yanisira edebiyat, tiyatro, sinema gibi alanlarda verilen ürünler, bu büyük hikayenin tüm veçhelerini, degisen siyasi ve toplumsal boyutlariyla yansitti; yeni çalismalarla yansitmaya da devam ediyor. Iste Napoli L’Orientale Üniversitesi ögretim üyesi Lea Nocera, isgücü aliminin basladigi yillarda yayinlanmis bir gazete haberinden yola çikarak, bu büyük serüvenin çok fazla bilinmeyen bir yanini ele aldigi kitabinda, o yillarda ilk kez çalismaya giden kadin isçilerin manikürlü elleri etrafinda sekillenen göçmen isçi dünyasini cinsiyet perspektifi açisindan irdeliyor. Nocera’ya göre antlasmanin ilk yillarinda, Alman fabrikalarinda elektrik bobini sarmak için ülkesinden ayrilan kadin isçiler; büyük sehirlerden gelen ve iyi bir egitim düzeyine sahip kisiler olup, o yillarda Bati Almanya’da isçi olmayi kaçirilmayacak bir firsat olarak görüyordu. Yazarin özellikle sözlü kaynaklarin kullanimina, Türk basini ile Alman kurumsal kaynaklara dayali ayrintili bir arastirmayi temel alan bu kitabi, en baslarda gelen göçmen kadinlarin hikayelerini inceleyerek Türk kadinlarini zayif, uysal ve çok geri kalmis bir ülkenin simgesi olarak gören basmakalip düsüncenin Almanya ve Avrupa’da nasil biçimlendigini anlatmaya çalisiyor. Lea Nocera’nin toplumsal cinsiyet perspektifiyle ele aldigi bu çalismasinin sonuçlari tahlil edildiginde, çogu zaman sadece erkekleri ilgilendirdigi düsünülen Ikinci Dünya Savasi sonrasindaki kitlesel göçlerin bilinmeyen yönleri ile birlikte Avrupali kimliginin olusumuyla, AB ile Türkiye arasindaki karmasik iliskinin daha kapsamli bir tarihi için yeni olgular da ortaya çikiyor. Lea Nocera’nin bu kitabi sadece Avrupa’da degil, dünyanin diger anakaralarinda da iletisim devrimi ve teknolojik gelismeyle birlikte bitmeyecek olan göç süreci için çok zengin bir kaynaktir ve uyandirici yeni fikirler içermektedir. Kitap, bu yaniyla göçle ilgili çalismalar yapmaya niyetlenen herkes için vazgeçilmez bir bilgi hazinesidir. -Prof. Dr. Nermin Abadan UnatDr.